Uçan Salı masalında kız ve annesi bir yere gider. Çok kalabalık olduğu için kız annesini kaybeder. O anda değişik maceralar yaşarlar. Bu kitapı okumanızı tavsiye ederim.
Açık fikirli yazar Bilgin Adalı, bu dünyanın gerçeklerinden sıkılınca, zaman bisikletine atlıyor ve macera başlıyor. Birçok araç gerecin yapımına şahit oluyorlar. Tabiki bu yoculuğu yalnız yapmak istemediklerinden sizi bu yoculuğa davet ediyorlar. Eski zamanlarda ne olduklarını merak edenler, bu kitabı ŞİDDETLE tavsiye ederim
Yahya Bilal Yalçın:
7 years before
Harika olmuş kardeşim
Selahattin İpek:
7 years before
Taha çok güzel yazmıssın
Bay ve bayan kıl her çarşamba kuş böreği yiyorlar. Bay kıl da her salı ağaca yapıştırıcı sürer, ertesi gün ağaca yapışan kuşları toplarlar. Sonra pişirerek afiyetle yerler. Bay kıl eskiden sirklerde çalışırdı. Bu yüzden maymunlarını geliştirip tekrar mesleğine başlamak istiyordu. Bu yüzden maymunlara eziyet çektiriyorlardı. Zavallı maymunlar baş aşağı durdukları için bayılıyorlardı. Yine bir salı günüydü. Bay kıl akşama doğru yapıştırıcısını alıp ağaca çıktı. Ertesi gün bay kıl ağaçta hiç kuş olmadığını gördü çünkü maymunlar kuşları tembihlemişlerdi. Bir gün kuş böreğini yiyemeyen bay ve bayan kıl tüfek almaya gittiler. Bunu fırsat bilen bu maymunlar ve kuşlar bir araya gelerek bay ve bayan More
Tanya perileri görüyordu. Ama bizim hayal etiğimiz perileri değil. Tanya'nın perileri kötüydü. Annesi Tanya'nın bu davranışlarından yorulduğu için büyükannesinin yanına gözlerden uzak olan yani Elvesden Malikanesine yolladı. Ama malikane ormanla çevrili ürkütücü bir yerdi. Tam elli yıl önce ormanın içinde kaybolan bir kız vardı. Tanya bunu öğrendiğinde periler tarafından ele geçirildiğini sanıyordu. Acaba Tanya perileri görmeye devam mı edecek, yoksa etmeyecek mi?
Alperen adlı biri varmış Alperenin bır atı varmış. Atının Hikayesi... Bir zamanlar vahşi atları görmeye gelen Alperen ve babası onları uzaktan izliyorlardı. Bembeyaz atların içindeki siyah bir at görmüştü Alperen. Artık çok geç olduğu içi Alperen ve babası eve dönmüşlerdu. Ama o akşam Alperen'in kafasına bir şey takılmıştı. Alperenin gördüğü o güzel at Alperen'in kafasından bir türlü çıkmıyordu. Alperen sabah vakti olmadan babasıyla gittiği o yere gitti. Alperen'in aradığı at sürüsünü bulmuştu. Alperen yavaş yavaş onlara doğru yaklaşmıştı ki atlar bir ses duyup kaçtılar. Diğer evel ki gün Alperen yine oraya gitmişi. Alperen at sürüsünü bulup hemen ipi halka yapıp onu atın başına geçirmeyi başarmıştı. Atın More
Bu kitap üç maceraperestin hikayesi. Rize'de yaşayan üç iyi arkadaş evlerinden kaçarlar. Aileleri onlar için çok endişelenirler. Her şey hazırdı ama kaçak yolcu olarak. Üç arkadaş hedeflerine ulaşacaklar mı? Onları ne tür zorluklar bekliyor? Bu kitabı okuyarak tek başına hayat ne kadar zor, öğreneceksiniz...
Ezo sürekli homurdanan anneannesinin yanında yalnız yaşayan bir kız. Mahallede ''Payende teyzenin konuşmayan torunu Ezo. '' olarak tanınmakta. Yan bahçede gördüğü bir çocuk onunla arkadaş olma peşinde. Anneannesinin evinde uyurken o sesler gelmekte... Bu sesler, bu tavan arası, bu merak neyin nesiydi, acaba? Gece karanlığında yaşanacak bu macereyı hep beraber okumaya ne dersiniz?
Selahattin İpek:
6 years before
Gönül tebrik ederim süper olmuş
Rukiye Sultan Yıldız:
7 years before
Çok güzel olmuş
Dört kardeş vardı. Bunlar Feten, Habibe, Döndü, Yaşar idi. Babaları Hasan Bey köyün koruyucusuydu. Anneleri yaşarı doğururken ölmüştü. Bu yüzden evin yükü dört kardeşin en büyükleri Feten'in omuzlarındaydı. Dedesi ona yol gösterip akıl veriyordu. Babaları ayda yılda bir gelir elinden geldiğince ihtiyaçlarını giderir, konu komşuya emanet ederdi çocuklarını. Karşı köylüler bu köyü çekemezler ve kavga ederlerdi. Sonra silah ateşlenir. Acaba Hasan Bey öldü mü? Dört kardeş yetim mi kaldı? Hadi gelin hep birlikte öğrenelim...
Ezo, limonlu dondurma yememeye ve cep telefonu almamaya kararlıydı. Ezo hiç konuşmaz, bu yüzden de lakabı "Payende Teyze'nin konuşmayan torunu Ezo" Ezo odasında otururken çatı katından sesler duymaya başladı. ÇAT! ÇAT! ÇAT Ezo çatı katına çıkmaya başladı. Acaba orada ne gördü? Orada kim vardı? Neden oradaydı? Acaba Ezo bu yüzden mi konuşmuyordu? Daha fazlası için okuyup görün derim. Hoşçakalın...
Ezo iki aydır konuşmuyordu. Telefon almamaya ve limonlu dondurma yememeye kararlıydı. Mahalledeki herkes onu' Payende teyzenin konuşmayan küçü torunu Ezo' diye biliyordu. Ezo'nun anneannesi sürekli homurdanır ve elektrik faturasından şikayetçi olurdu. Acaba bunun sebebi tavan arasındaki hayalet miydi? Acaba Ezo bu yüzden mi konuşmuyordu? Hadi gelin hep birlikte öğrenelim...
Şu Acayip balıklar kitabında çok ayrıntıya girmeden balıklar hakkında çok güzel bilgiler veriyor. Bu kitabı okumanızı öneririm.
Bugün sınav oldum. Heyecana boğuldum
Aldım 100 puan, Ağladım heyecandan. Koşa koşa gittim eve
Hemen söyledim anneme, Aferin dedi bana oda söyledi babama. Babam aldı bana hediye dedim hediye ne diye? Dedi aldın sınavdan 100 puan aferin sana Emine. Gurur duydum kendimle. Çok çalışmıştım dersime. Çok çalışmanın karşılığı böyle olur elbette.
Şereflikoçhisar Cumhuriyet Ortaokulumuzun bünyesininde bulunan kütüphanemizin artık online olarak hizmetlerine ulaşabileceksiniz. Bulunan kitaplar, kitap hakkındaki yorumlar, en çok okunan kitaplar vb. tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Bizi karınlarında taşımalarıyla başlayan hikayemiz doğar doğmaz onları kokularından tanımamızla devam etti. Küçükken az çektirmedik onlara, büyüyünce hep yüzümüz kızardı o muzurluklarımızı hatırladıkça. Annelerimizi yılın bir günü değil, ömrümüzün her günü çok sevdik ve sevmeye de devam ediyoruz. Ama madem yılın annelere adanmış bir günü var, o günde edebiyatın en güçlü, en korumacı, en sevecen ve en tatlı annelerini de hatırlayalım istedik. İşte edebiyatın en tatlı anneleri... Zeliha – Baba ve Piç
Başka türlü bir annedir Zeliha. Gençtir bir kere, deli doludur. Matraktır, pek öyle anneye de benzemez. Ama yine de, bütün bunlar Zeliha’nın Asya’nın annesi olduğu ve her ne kadar More
Konu edebiyat olunca bir “okumadan olmazlar” listesi olduğunu yadsıyamayız. Özellikle edebiyata biraz olsun meraklı insanlardan oluşan bir çevrede yaşıyorsanız bazı kitapları henüz okumadığınızı kabul etmek zor olabilir. Hele ki bahsi geçen kitaplar klasikler rafında çoktan yerini almış, yahut bir anda yıldızı parlayıp elden ele gezmeye başlamışsa! Böyle durumlarda o kitabı okumadığınızı itiraf etmektense nazikçe gülümseyerek sessiz kalmak ya da o kitabın film uyarlamasından veya internetteki tanıtım yazısından bildiğimiz kadarını gevelemek zorunda kalabiliriz. Ama elbette en iyisi kütüphanemizin “olmazsa olmazlar rafı”ndaki kitapları bir an evvel okumak. Peki nereden başlamalıyız? İşte birkaç öneri... 1. Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali
Çoksatanlar listesinin tepesinden inmeyen More
1- M. Kemal Atatürk-Nutuk
2- Kutadgu Bilig’den Seçmeler
3- Dede Korkut Hikáyeleri
4- Yunus Emre Divanı’ndan Seçmeler
5- Mevlana-Mesnevó’den Seçmeler
6- Nasreddin Hoca Fıkralarından seçmeler
7- Divan Şiirinden Seçmeler
8- Halk Şiirinden Seçmeler
9- Evliya Çelebi-Seyahatnáme’den Seçmeler
10- Kerem ile Aslı
11- Samipaşazade Sezai-Sergüzeşt
12- Halit Ziya Uşaklıgil-Mai ve Siyah
13- Hüseyin Rahmi Gürpınar-Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
14- Ahmet Rasim-Şehir Mektupları
15- Ahmet Hikmet Müftüoğlu-Çağlayanlar
16- Ömer Seyfettin-Hikáyelerden Seçmeler
17- Mehmet Ákif Ersoy-Safahat
18- Ahmet Haşim-Bize Göre
19- Yahya Kemal Beyatlı-Eğil Dağlar
20- Yahya Kemal Beyatlı-Kendi Gök Kubbemiz
21- Abdulhak Şinasi Hisar-Boğaziçi Mehtapları
22- Ruşen Eşref Ünaydın-Diyorlar ki
23- Yakup Kadri Karaosmanoğlu-Kiralık Konak
24- Yakup Kadri Karaosmanoğlu-Yaban
25- Refik Halit Karay-Memleket Hikáyeleri
26- Refik Halit Karay-Gurbet Hikayeleri
27- Halide Edib Adıvar-Sinekli Bakkal
28- Halide Edib Adıvar-Mor More
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı okulumuzda büyük coşku ile kutlandı. Cumhuriyetimizin 94. yıl dönümünü öğrenci, veli ve öğretmenlerimizle kutladık. Saygı duruşu ve İstiklal marşı ile başlayan törenimiz sınıf öğretmenimiz Fatih KUNTBİLEK’ in günün anlam ve önemini belirten konuşması ile devam etti. Sonrasında Dilek Nur KAYA arkadaşları adına konuşmasını yaptı. 3. Sınıfların müzkli gösterisi gelen konuklarımızca çok alkış aldı. Drama sınıfının seslendirdiği oratoryodan sonra 5. sınıfların jimlastik gösterisi sergilendi. Okulumuzda Cumhuriyet Bayramı ile ilgili yarışmalarda birinci olan öğrencilerimiz ödüllerini müdürümüzden aldı. Okulumuzun korosunu oluşturan öğrencilerimiz 29 Ekim şarkılarını seslendirdikten sonra törenimiz sona erdi.
2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında kütüphanemizde kitap okuyan öğrencilerimize aylık ödüllendirmelerimiz devam ediyor. Eylül ve ekim ayını birlikte aldığımız için ilk madalyalar ekim ayının sonuna sarktı. Eylül-Ekim ayı birincilerimiz ilkokul kısmından birinci olan öğrencimiz Eyüp Taha Aktan oldu. Öğrenci kardeşimiz bu süreç içerisinde 1247 sayfa kitap okudu. Ortaokul kısmından ise okuma birincisi ben oldum. Madalyalarımızı müdürümüzün elinden aldık. 29 Ekim Cumhuriyet bayramında madalyalarımızı almak ayrıca mutlu etti bizi.
Öğrencilerimize okuma alışkanlığı kazandırma ve kitap okuma zevkini yaşatmak amacıyla tüm sınıflarımızda her gün yirmi dakikalık kitap okuma etkinliği yapıyoruz. Kitap okudukça öğrencilerimizin kendilerini ifade etme yetenekleri ve kelime darağacı artığını görüyoruz. Okuma alışkanlığının küçük yaşlarda kazandırılması gerektiği bilincinden hareketle bu etkinliği daha uzun yıllar devam ettirme düşüncesindeyiz.
Search anything in this user.
© 2025 Kitapi Global