"PARADOKYA" serisinden adalet yıldızı ve kayıp pusula'yı okudum. Ama öncelikle şunu söylemek isterim: Ben bu kitabı okurken hiç durmak istemedim zaman zaman korktuğum, heyecanlandığım yerler oldu. Yani kısacası kitabi şöyle özetleyeyim:

Elif adında bir kız var ve bu kız akşam yatmadan önce bir kitap okuyup bitiriyor. Sonra uyuyor. Sabah kalktığında aynı bir sersem gibi sersemliyor. Elini yüzünü yıkayıp mutfağa gidiyor. Babası sabah sıcacık yer diye kızına simit alıyor ve anneside çorba yapıyor. Sonra kız önce simitten yiyor ve annesi eşine kızıyor önce çorba içmesi gerekliydi! derken her gün olduğu gibi karı-koca kavga konusu bulmakta zorlanmıyor ve sözlü bir kavgaya tutuşuyorlar. Kız televizyonu açıp sabah haberlerini açıyor ve haber spikeri şöyle konuşur: "29 yaşındaki Oktay Kutlusoy'un cansız bedeni, oturduğu binanın önünde bulundu. 5. kattan yere çakılan cesedi ilk fark eden bina görevlisi oldu. "

Elif bir anda neye uğradığını şaşırır. Çünkü: dün akşam okuduğu kitapta aynısının tıpkısı ve hemen odaya gider. Sonra kitaba bakar ve kitabın sayfaları bomboş... Evet şimdide GECENİN GİZEMLİ OYUNU SENİN İÇİN BAŞLIYOR...