Konusundan, anlatımından bahsetmeden önce bu kitap hakkında düşüncelerimi aktarmak isterim ilk başta. İyi ki okudum dediğim kitaplardan. Aslında neredeyse her okuduğum kitap iyi ki okudum dediğim kitaplardan çünkü ister istemez her kitap birşeyler katıyor, yeni şeyler öğretiyor size. Gülten Dayıoğlu'nun kaleme aldığı bu kitap hayatın gerçeklerini konu alıyor birazda. Ana kahramanımız Ela'nın hayata sıradan öğütler, hazır işler ile giriş yapmak istememesi, kendi deneyerek ve başarak hayatı öğrenmeyi istemesini konu alıyor. Ela'nın annesi Tiraje Hanım hatta işi ve başarısı sonucunda halkın arasında muhteşem Tiraje diye anılan annesi hayatı boyunca Ela'nın üzerine titremiş ve onu hayatın diğer yönlerinden uzak tutarak kendi çerçevesinde korumaya çalışıyor. Tabi Ela bunu istemiyor ve hayatın diğer yönlerini öğütler ile değil kendi deneyerek bulmak, tatmak istiyor. Ama bu istek annesi tarafından bir delilik olarak görülüyor. Ela büyüdükçe bu istek daha bir artıyor ve annesi ile arası açılıyor. Her birbirlerini gördüklerinde bir kavga bir atışma çıkıyor. Bence ikisi de haklı kendilerince. Çünkü annesi onu korumaya çalışıyor ama bunu yaparken aşırıya kaçıp Ela'nın hayatını sınırlandırıyor. Ela da kendince hayatı keşfetmek istiyor ama annesi engel oluyor. Gülten Dayıoğlu'nun kaleme aldığı bir kitap olan Sekizinci Renk okuduğum ve sevdiğim bir kitap oldu. Size de tavsiye ediyorum.